Aklımda zonklayan bir sancı
Ağzımda buruk bir tat
Boğazımda binlerce düğüm bıraktın
Bu düğümler çözülmeye and içerdi
Yutkunamazdım da
İçimden sana binlerce sözler geçerdi
Sen bir adım gelmeden önceleri
Ben hep üç adım ileri beş adım geri
Kendi duvarlarıma çarptım durdum öylece
Sen bana gelince ,
Ben duvarlarımı kağıttan yapmışım
Bir kağıt kesiği kaldı yüreğimde
Sen bana gelince ben nasıl sana gelemezdim
Ne geceler ne gündüzler aşmıştık
Nasıl sana geldim diyemezdim
Diyemedim
Gidemedim
Öyle bir kaldım ki sende
Dört kağıt arasında
Tek sızı
Günlerce çarptım,çarpıştım, durdum.
Küçük kanar kağıt kesiği
Sızısı bıçaktan çok
Sen sadece; yazdım,çizdim sandın
Sen sadece kağıttan kuşlar yaptım;
Uçurtmalar uçurdum sandın
Ben hikayeler şiirler yazdım
Sonunu getiremediğim
Boğazıma bir düğüm daha olan şiirler
Sen benden giderken
Ben ıslandım
Kağıtlarım hamur oldu ellerimde
İki dize sonsuz kaldı içimde,
Saatler hep sana çıkar geceleri
Seni bi ayrı ararım aynı saatte..
Bir Ahmet Arif soluğu sezinledim...
YanıtlaSilKaç bin yıllık hasretimin koncası,
YanıtlaSilGözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun?
Ahmet Arif 🍀
Üşür fidelerim,
SilHarmanım kesat.
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun?
Ahmet Arif'ane şiirlerinizi bekliyorum..
Teşekkür ederim, ayrıca benzettiğiniz içinde gurur duydum.
YanıtlaSilMarifet iltifata tabi, hakediyorsunuz benzetilmeyi de gururu da
YanıtlaSil