Büyülenmek için şiir ara

31 Aralık 2020 Perşembe

Aşinayım Sana.

 Her gecenin bu vaktinde 

Şiirler damlardı yüreğime zehir niyetine,

Zifiriye kadar dilendim dualarca 

Gelişini son avuç açışımda hissettiğim...

Hani insan duvarlar aşarda

Perde aralamaya güç bulamaz kendinde,

Bir nefeslik mesafede soluğum kesilmiş

Adımlarım yılları taşır gibiymiş

Sanki her sevda, kamburdu sırtlarda

Zamanına hapsolmuş yolcu gibiydim

Başka devrin gemisinden inmekteydim,

Yabancısı olduğum ülkede 

Lisanımı bilen tek sendin.

Öyle bir geldin ki; cocukluğumdan bu yana

Sevilmemiş her zerreme kol kanat gerdin.

Ne hatıralar bıraktı  rastladıklarım

Güveni en son vurulduğumda

Sevmeyi ilk defa inandığımda

Ağlamayı çare olmadığında bıraktım.

Sonra kaleler ördüm acizliğime

Çıkmak istedim herkes içeriye hücumdayken

Tüm hislere açtım, yutkunacak son kuru nefesim;

 Ve kabustan rüyaya uyanır gibi

 Karmaşamda bahçelerce çiçek açtın

 Kaçışımı hülyalı yollarla sarmaladın

 Bunca savaşı ömrüme yüklenen ben

 Avuçlarımdan öptün ya sevdayla barıştım.

  Ellerim saçlarından aktığında

 Türkülerce yanık sevdalar dolar kulağıma

 Nereden tanıdık ki bu sesler

 Aşinayım bakışına, ardına, yanına

 Babamın kokusundan mı koymuşlar sana

 Kuytu olmalı koynun sağanaklarda

 Başımı  omzuna her yasladığımda 

  Özlesin alnım dudaklarını,

  Fısılda gürültülü ne varsa.

 Kimsesiz seni tanımayan hücrelerim

 Sindire sindire yağ tepeden tırnağa

 Ben sana sayfalarca seslendim,

 Şiirler hasret adına, yakışına

 Ben seni yazayım, seni okudukça

 Sen yâr ol, sevda ol, türkü ol bana.


 

 

 

 


11 Aralık 2020 Cuma

Kağıt Kesiği

 Aklımda zonklayan bir sancı

Ağzımda buruk bir tat

Boğazımda binlerce düğüm bıraktın

Bu düğümler çözülmeye and içerdi

Yutkunamazdım da 

İçimden sana binlerce sözler geçerdi

Sen bir adım gelmeden önceleri

Ben hep üç adım ileri beş adım geri

Kendi duvarlarıma çarptım durdum öylece

Sen bana gelince ,

Ben duvarlarımı kağıttan yapmışım

Bir kağıt kesiği kaldı yüreğimde

Sen bana gelince ben nasıl sana gelemezdim

Ne geceler ne gündüzler aşmıştık

Nasıl sana geldim diyemezdim

Diyemedim

Gidemedim

Öyle bir kaldım ki sende

Dört kağıt arasında

Tek sızı

Günlerce çarptım,çarpıştım, durdum.

Küçük kanar kağıt kesiği

Sızısı bıçaktan çok

Sen sadece; yazdım,çizdim sandın

Sen sadece kağıttan kuşlar yaptım;

Uçurtmalar uçurdum sandın

Ben hikayeler şiirler yazdım

Sonunu getiremediğim

Boğazıma bir düğüm daha olan şiirler

Sen benden giderken

Ben ıslandım

Kağıtlarım hamur oldu ellerimde

İki dize sonsuz kaldı içimde,

Saatler hep sana çıkar geceleri

Seni bi ayrı ararım aynı saatte..

 Aklımda zonklayan bir sancı

Ağzımda buruk bir tat

Boğazımda binlerce düğüm bıraktın

Bu düğümler çözülmeye and içerdi

Yutkunamazdım da 

İçimden sana binlerce sözler geçerdi

Sen bir adım gelmeden önceleri

Ben hep üç adım ileri beş adım geri

Kendi duvarlarıma çarptım durdum öylece

Sen bana gelince ,

Ben duvarlarımı kağıttan yapmışım

Bir kağıt kesiği kaldı yüreğimde

Sen bana gelince ben nasıl sana gelemezdim

Ne geceler ne gündüzler aşmıştık

Nasıl sana geldim diyemezdim

Diyemedim

Gidemedim

Öyle bir kaldım ki sende

Dört kağıt arasında

Tek sızı

Günlerce çarptım,çarpıştım, durdum.

Küçük kanar kağıt kesiği

Sızısı bıçaktan çok

Sen sadece; yazdım,çizdim sandın

Sen sadece kağıttan kuşlar yaptım;

Uçurtmalar uçurdum sandın

Ben hikayeler şiirler yazdım

Sonunu getiremediğim

Boğazıma bir düğüm daha olan şiirler

Sen benden giderken

Ben ıslandım

Kağıtlarım hamur oldu ellerimde

İki dize sonsuz kaldı içimde,

Saatler hep sana çıkar geceleri

Seni bi ayrı ararım aynı saatte..

3 Kasım 2020 Salı

Aklımda

 Sızımı sana tarif edecek değilim

Yakınacak hiç değilim

Baş ucu kitabımı açarım

Mavi gözlerin değdiği kitap

Bi iki satır okurum

Ki ezbere bilirim çoktan

 Uyumaya çalışırım

 Bir şeyler düşünmeden dalamam uykuya

 Düşündükçe sislenir aklım

 Gözlerim kapanır

 Devamında bir rüyaya bürünür

 Ara ara uyanırım, gülümserim 

Tekrarlarım sabah hatırla ve sevin unutma!

 Bir bakmışım sabah olmuş

 O sabah nasıl oldu bilmem

 Gün ışımaz sanmıştım geceden

 Oluyor işte 

 Güneş şekerler serpmiyor belki üzerime

 Ama doğuyor işte

 Tomurcuklanmasa da eskisi gibi

 Çiçekler hala büyüyor.

 Bir iç çekiyorum gün bitiyor

 Bir satır okuyorum gece bitiyor

 Bitiyoruz.

 Yaşlanıyoruz da

 Yaşanmıyor işte.

19 Ekim 2020 Pazartesi

Geçen Sonbaharda Mesela..

 Adını söylemesi muhtemel olan herkesi yanımda istiyorum

Adının geçmesi gereken her yere koşarak gidiyorum

Yoruluyorum

Şarkıların hissettirdiği hiçbir şey unutulmuyor

Gidemiyorum

Ama nasıl da deniyorum gitmeleri

Nasıl güzel yeniyorum sen krizlerini

Sonunun acı ve burukluk olduğunu bildiğim bir yola girmeyecek kadar büyüdüm

Neden aklım ermezken bulmadın beni

Oysa ne güzel kanardım ben sana

Sensizliğe değilde senin acıtmana ağlardım ne güzel

Sustuğuma değil de sana yanardım 

Hem de ne güzel yanardım.


20 Haziran 2020 Cumartesi

Bu Gün Beş Kere İçimden Öldüm.

Urganı şu adımlarına yaşlar döktüğüm yoldan,
Tabureyi sana gülümsediğim sokaktan aldım.
Aklımı, aklından geçmediğimde yitirdim.
Hükmüme ne ara karar verdim bilmiyorum,
Hoş kendimle ilgili kararlarım hep kalem kırar.
Sen bilmezsin,kimse de bilmedi zaten
Herkese bahar kendime ömrümce güzdüm.
Korktum, başkasının ateşiyle yanmaktan,
Ben kendi odunumu taşıdım şarkılar eşliğinde.
Çivili yataklarda uyudum rüya görürsem inanırım diye,
Kabuslara gülümsedim gecelerce,
Umutlara yasak, hayallere masal, kendime
sus dedim.
Hileli bir cam var beni çevreleyen
 Bakanlar beni göremiyor olsa gerek,
Yandım, ne kadar mutlu dediler
Acıdım, yara almaz dediler
Kanadım, dikenlerime su verdiler.
Ben
Kendi mahkememin en zorba yargıcıydım
Vuruldum,vuruldum,vuruldum..
Kalemlerce kırdım kendimi
Duvarsız zindanlara kapandım
Günlerce boş bir zifiriyi izledim.
Pencerelerden korktum ben
Işıktan usandım.
Belki kül edecek beni,karanlığa alışığım.
Demlendim en koyusu oldum ay ışığının
Herkes göğe baktım sandı,ben mezar kazdım.
Astım  kendimi,ölüm koktu her yerim
Boğuldum .
Mezarıma bir ortanca konuldu.





23 Nisan 2020 Perşembe

KOPUK

Uyarıyorum, kopuk kopuk cümleler dizeler
Hoş hesap sormaya da yüzün yok artık
Yenice öğrendiğim kelimelerin yankısı
Çocuk dilimde tekrarlar ,tekrarlar
Seni diyorum taklit ederek öğrendim ben konuşmayı
Muhabbet kuşu ,
Yalnızlığında bir kaç kelime.
Tehlikelerden uzak gizli bir oda
Sadece saklandığın ve unuttuğun
Güldüğünde uğramadığın birkaç yara
Kopuk kopuk cümleler, dizeler
Döneyim diye anılar serpmişsin fasulye hesabınca
Üç adım ileri beş adım geri savruk dengesiz adımlarım.
İzlerini çek ardımdan, eve dönen yol ıssız ,
korkunç
Büsbütün enkaz oralar, tek fotoğrafın kalmadı sağlam
Kaybolmak niyetim yokluğunun dibine kadar.
Sıcaklığı var pişmanlığın
Sıtmaya tutulmuşcasına giyindiğim
Çirkin ama kendini sevdiren
Şeytan tüylü yol arkadaşları var
Azık niyetine gurur taşıdık yıllardır
Heybe omzu parçaladı yüreğe yüklendi
Ölen, açlıktan da  ölmez ya yeniden
Sırtlandığım ne varsa ayağının dibine
Ruhun uçurumunu adımladık seninle.

16 Nisan 2020 Perşembe

EKSİK

Sancısını küçümseyen bir kadın,
Zavallı bir mum aleviyken,
Firavun ateşine uyandım.
Bağrımda Nevruzlar kutlandı.
Hikayesinin son sayfasını koparmış,
Başlangıçlara borçlu bir kadın,
Acımasız bir düş katiliyken
Yağlı urganlara dolandım.



Önerdiklerim;

  • Çekil Git Benden (şiir)
  • Lucy ( film)
  • Sebepsiz Fırtına ( şarkı)
  • Aşk ve Gurur ( kitap)

Translate